Altıparmak Köyü
Barhal’ın eski bir yerleşim yeri olması nedeniyle, bu bölgede yaşamış çeşitli uygarlıklardan kalma tarihi eserler bulunmaktadır. Bu eserlerin en önemlisi ve en heybetlisi Barhal Manastır Kilisesidir. Tarihe tanıklık eden eserlerin dışında, Barhal çayı akarsu sporlarının yapılabileceği uygun parkurlara sahiptir. Barhal da yapılabilen sportif amaçlı turizm çeşitleri ise şunlardır: Rafting, Treckking, kültür turizmi, yayla turizmi, av turizmi, kamp turizmi ve doğa turizmidir. Altıparmak, Marsis ve Kaçkar dağlarının doruklarında bulunan buzul ve krater gölleri görülmeye değerdir. Barhal’ın doğal güzelliklerine bir de halkının sıcakkanlı ve yardım severliliği eklenir. Bu özelliklerinden dolayı yerli ve yabancı turistlerin uğramadan edemedikleri bir yer olmuştur. Turizm sektörünün harekete geçirilmesi halinde bu bölgenin doğal güzellikleri, folkloru, yaşayan el sanatları, kaleleri, tarihi camileri, kiliseleri ve milli parkıyla önemli bir rolü olacaktır.
Göller:
Deniz Gölü, Kaçkar Dağının 3412 m. yüksekliğindedir. Derinliği 72 m.dir. Bu göl, dünyanın bu kadar yüksekte bulunan en derin ikinci krater gölüdür.
Öküz Gölü, Kışla Deresinin kaynağını oluşturur. Altıparmak Dağlarının 2900 m. yüksekliğinde yer alır.
Davar Gölü, Altıparmak Dağlarında 2700 m.de yer alır.
Perili Göl, Altıparmak Dağının zirvesinde yer alır. Perili Gölün batısında 3 küçük buzul gölü daha bulunur. Bu göller baharla birlikte erimeye başlar. Perili Gölle ilgili değişik enteresan hikayeler bulunmaktadır.
Karagöl, Marsis Dağında bulunan Kara göl, bu bölgede bulunan göllerin en büyüklerinden biridir.
Dağlar:
Kaçkar
Kaçkar Dağı Barhal’ın güney batısında yer alır. 3937 m. yüksekliğindedir. Kaçkar dağı Rize’nin Ayder yaylası ile Barhal’ın Borovan vadisi arasında bulunmaktadır. Kuzey doğu Anadolu dağlarının en yükseği, Türkiye’nin ise beşinci yüksek dağıdır. Kaçkar Dağı’nda çok sayıda endemik bitki ve çiçek türüne rastlanır. Yaz mevsiminde Kaçkar’ın etekleri rengârenk çiçeklerle bezenir. Dağcılık ve Treckking sporu yapanlar için Türkiye’de bulunan diğer dağlara göre kaçkar, daha tanınmış ve daha çok tercih edilen dağların başında gelmektedir.
Altıparmak
Altıparmak Dağları, Barhal’ın batısında yer alır. Yüksekliği 3562 m.dir. Barhal yeni adını da yine bu dağlardan almıştır. Altıparmak Dağları sıradağlar şeklinde uzanmakta olup, Rize ile il sınırı oluşturur. Altıparmak Dağlarında irili ufaklı çok sayıda buzul gölleri vardır. Altıparmak, Barhal Çayının da kaynaklarını oluşturmaktadır. Treckking ve Dağcılık sporlarına da elverişlidir.
Marsis
Marsis Dağı, Altıparmak Dağlarının silsilesi olup, yüksekliği 3334 m.dir. Barhal Köyü’nün kuzey batısında yer alır. Marsis Dağında bulunan karagöl bu bölgede bulunan ve görülmeye değer en büyük buzul göllerindendir.
Tarihi Eserler:
Barhal Manastır Kilisesi bu bölgede bulunan en önemli tarihi eserler arasındadır. Barhal Manastır Kilisesi X. y.y’da “Vaftizci Yahya” adına Bagratlı Krallığı’nca inşa edilmiştir. Kilise üç nefli bazılı kal planına göre yapılmıştır. XVII. y.y sonlarında camiye çevrilmiş ve halen cami olarak kullanılmaktadır. Düzgün taş işçiliğine sahip olan yapı, oldukça sağlam durumdadır. Cami olarak kullanılması sayesinde bölgenin en sağlam kalan tarihi eseridir. Bazı vandalist kişiler ve define avcıları tarafından ufak tefek tahribe uğramış olsa da, anıtsallığı görülmeye değerdir. Bu kilisenin altından geçen bir de tünel bulunmaktadır. Tünelin çıkışı karşı tepedeki gözetleme kulesinedir. Gözetleme kuleleri yüksek tepelere kurulmuştur. Haberleşme maksadıyla yapılan bu kuleler silsilesi, bölgedeki diğer yerleşim yerlerini görebilecek şekildedir. Barhalın çok eski bir yerleşim yeri olması ve Barhal vadisinin Karadenize geçit için çok müsait olması nedeniyle, buralarda da zamanla tahrip olup kaybolmaya yüz tutmuş kervan yolları bulunmaktadır. Bu yollar Pişhankaya dan başlayarak şuandaki yerleşim yerleri olan Nosret, Kurdat ve Kelensevin üzerinden geçerek Mebisatmur’un önünden satibeye ulaşır. Bu yolun devamı Civart’ı geçip, Kirçol bölgesine kadar uzanır. Kervan yoluna ait izleri halen bulunmaktadır. Bu yolun buradan geçmesinin nedeni, Karadenize ulaşımın burdan yapılmasıdır. Ayrıca Barhal Kilisesinin yapımında kullanılan taşlar, yine bu bölgede bulunan Satal taş ocaklarından götürülmüştür.
Yaban Meyveleri:
Yabanmersini, Böğürtlen, Frembuaz ve Frenküzümü... Barhal’ın yüksek yerlerinde yetişen, ince havanın kokusu ve yağmurların suyuyla büyümüş eşsiz lezzetteki meyvelerden sadece birkaçıdır.
Datibaba- ?
Askil-Kuşburnu
Karacöl-Böğürtlen
Kırmızıcöl-Frembuaz
Meshal-Frenküzümü
Dokuzana-Yabanmersini
Mans-Yabançileği
Yürüyüş/Treckking Rotaları:
Barhal da Günübirlik Treckking Rotaları:
Kornet Tepe’den, Erzurum, Hungamek, Dörtkilise, Mikelis, Altıparmak ve Kaçkar dağının silsilelerini çok rahat görebilirsiniz. Üç köyün yakın mahalleleri burayı yayla olarak kullanır. Doleyis mezrasının zirvesinde olan Kornettepe’ye çıkmak için izleyeceğiniz güzergâh şöyledir. Cibhotikardan doleyise çıkan yolu takip ediniz. Cibhotikar araba yolundan değirmenlere 10 dk. Değirmenlerden Doleyis’e 40 dk. ‘ya çıkılmaktadır.
Buraya kadar ki dinlenme yerleri ise Sisalket ve Kiltav’dır. Doleyis Mahallesinde dinlenlenme molasını keyiflendirmenin en güzel yolu buz gibi bir ayran içmektir. Panoramik Barhal vadisine karşı içilen doğal ve lezzetli ayranı içitip, biraz dinlendikten sonra Hocan ve kırmalar güzergâhıyla Aho yaylasına çıkılır.
Burası özlemini duyup, hayalini kurduğumuz çimlere yuvarlanmanın yeridir. Sırt üstü yatıp masmavi gökyüzünü seyrederken kendinizi bulutların üzerindeymiş gibi hissedebilirsiniz. Yürüyüş güzergâhı Aho yaylası ile sınırlı kalmadığı için; bir süre daha dinlenip güç topladıktan sonra yola konulmak gerekir.
Nakanevler, Orçuval ve Duzlamalar güzergâhıyla Satibe’nin Nakor bölgesine varılır. Doleyisten Aho’ya yarım saatte, Aho’dan Nakor bölgesine ise 1 saat’e varılıyor. Yürüyüş rotamızın sondan bir önceki durağı olan Nakor’da yine bir süre dinlenip, ardından Kornet Tepe’ye varıyoruz.
Şimdi rotamızın son durağı, hedef zirve Kornet Tepe’deyiz. Buradan tüm vadi, her taraf çok güzel görülür. Özel ilgileriniz arasında doğa ve manzara fotoğrafı çekmek varsa, Barhal Vadisinin zirvelerinde yer alan Kornet Tepe’ye mutlaka çıkmanızı ve buranın muhteşem manzarasını görmenizi tavsiye ederim. Endemik bitki ve oldukça zengin floraya sahip vadi. Öyle ki, burada bulunan bitkileri başka yerde rastlamanız çok ender bir durumdur. Burada yapmanızı önereceğim bir başka orijinal durum ise; Köknar ağacının kabuğundan yapılan ve adına da yörede koza denilen su kabıyla kana kana su içmeniz...
Rafting ve Kano Parkurlar:
Şimdi hayatınızın en heyecenlı olabilecek yolculuklarından birini tanıtacağız. Hazır mısınız? Çoruh nehrinde çılgın köpüklerle boğuşmak, güzelim doğanın tadını çıkarmak ve burada yaşadığınız maceralı rafting turunu eve döndüğünüzde herkese ballandırarak anlatmak güzel tabii. Sizi çağıran Çoruh Nehrine turist olarak gitmek içinizi burksa da, botun içinde herşeyi unutacaksınız. Neyin neden ve nasıl yapıldığını bilmek orada geçireceğiniz zamanı daha eğlenceli kılar. Rafting Çoruhta nasıl mı yapılıyor?,Kürek nasıl mı çekilir? İşte size reçetesi...
Av Turizmi ve Yaban Hayvanlar:
Barhal Köyü milli parklar kapsamındadır. Burada çok değişik yabani hayvan türlerine rastlanır.
Barhal Alabalığı:
Alabalık balıkların en zekisidir. Suyun dışını görebildiklerinden onları avlamak çok zordur. Çağlayanların dibinde, bembeyaz köpüklerin içinde bir görünüp bir kaybolurlar. Bu çok çevik ve akıllı balıklar, suyun coştuğu yerlerde izleyenlere hayranlık ve şaşkınlık veren akrobatik hareketler sergiler. Dere ve çayların en sakin dönemi olan sonbaharda üreme yaparlar. Barhal çayının su düzeyi balık yavrularının yumurtadan çıktığı bahar aylarına kadar aynı kalmaktadır. Buradaki alabalıklar daha çok böceğe gelmektedir. Balık avlarken tek dezavantajınız yem sıkıntısı olur. Yem bulmanız gerekir. Paçalarınızı kıvırıp derenin en hızlı akan yerine kadar dalacaksınız. Bir yandan akıntıya karşı koyarken, bir yandan da koca koca taşları kaldırıp, altından siyah yassı böcekleri bulmaya çalışın. Kaldırdığınız taşın birinde yoksa diğer kaldıracağınız taşların altında muhakkak olacaktır. Bu böcekler, kayalara yapışan planktonlarla besleniyorlar. Alabalıklar gibi yüksek oksijenli temiz ve soğuk sularda yaşıyorlar. Bu böcekler çok temiz olmakla birlikte, alabalıkların en büyük besin kaynağını oluşturur. Alabalıklar akıntıya sürüklenen böcekleri avladıkları gibi su üstünde de avlanabiliyor. Kelebek ve sinek gibi birçok kanatlıyı suyun elli altmış santim üstüne kadar sıçrayarak yakalayabiliyor. Berrak suları seven alabalıkların, yağmur ve sel nedeniyle dereler bulandığında solungaçları tıkanır. Uygun bir yerde selin geçmesini beklerler. Bu arada hiç yem almazlar. Suyun üzerinde yemi fark eden alabalıklar, vücudunu yay gibi gerip suyun dışına fırlayarak yemlerini kaparlar. Barhal Çayı ve zemman çayında bolca alabalık bulunmaktadır. Buradaki alabalığın lezzetine başka bir yerde rastlamanız pek mümkün değildir. Fakat buradaki yanlış zamanda avlanma yüzünde gittikçe azalan alabalıklar devlet tarafından koruma altına alınmıştır. Bundan dolayı “burada balık avı yasak”. İzinsiz avlanmaya kalkarsanız, yakalanmanız halinde balık başına para ve 15 günden başlayan hapis cezası vardır. Avlanmak için bölgenin Milli Parklar ve Yabani Hayvanları Koruma Müdürlüğünden izin almanız gerekir.